DNA ışıltısı son zamanların en popüler yaşlanma karşıtı uygulamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Cildi gençleştirmek, sağlığını korumak ve iyileştirmek için yüksek konsantrasyonda doğal polinukleotitler içeren bu uygulamayı şu şekilde anlatabilirim:
DNA ışıltısı yöntemi ile kırışıklıklar ve nem kaybı giderilebilirken aynı zamanda cilde daha sıkı bir görüntü de katılır. DNA ışıltısı ile cilt hem daha sağlıklı hem de daha gergin bir hal alır. Cilt mikroskobik olarak daha genç bir hale gelir.
DNA ışıltısı, içerisinde yüksek miktarda doğal polinukleotitler içerir. Cildin içerisinde birçok farklı şekilde mineral, enzim, vitamin ve protein gibi farklı yapıtaşları bulunur. Dolayısıyla tek bir vitamini ya da enzimi kullanarak hasta cildine müdahale etmek bir matematik hatası yaratacaktır. DNA ışıltısı, birden fazla yapıtaşı içerdiği ve cildi en çok ihtiyaç duyduğu yönlerinde her boyutu ile destekleyebildiği için tercih edilen bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Böylece sadece bir sorunu değil, 3-4 sorunu aynı anda gideriyor ve hastayı daha az seansta daha belirgin sonuçlara kavuşturmuş oluyoruz.
DNA ışıltısı genellikle 40-45 yaşlarındaki hastalar için tercih edilen ve yoğun anti-aging yaratan bir yöntemdir. Uygulama hastanın ihtiyacına göre 3 seans olacak şekilde tercih edilebilir. Yine hastanın ihtiyacına göre uygulama için bir zaman algoritması çıkartılır ve bu süre zarfında hastaya DNA ışıltısı uygulanır.
DNA ışıltısı işlemi yılın her döneminde yapılabilir. İşlemden sonra sıcak duşa girmemek, yoğun güneşe maruz kalmamak, yoğun buhardan kaçınmak, 6 saat kadar yüze su değdirmemek ve alkol almamak gerekiyor.
Vücuttan daha kısa sürede daha güçlü bir verim almak ve işlemin etkisini daha iyi gözlemlemek için hastalar hyalüronik asit ve kolajen gibi takviyelere başlayabilirler.